top of page
Ara

Bağışlamayı Şarta Bağlamak Mümkün Mü?

Yazarın fotoğrafı: Unal&PartnersUnal&Partners


Unal&Partners Hukuk Bürosu olarak ülkemizin yaşadığı son deprem felaketi sürecinden sonra sıkça gündeme gelen bağışlama sözleşmesinin genel geçerlilik şartlarını, detaylarını, amacına uygun kullanılması şartına bağlama imkanı bulunup bulunmadığını sizler için inceledik.


Bağış sözleşmesi nedir? Ne değildir?


Bağış sözleşmesi, bağışlayanın malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği tek taraflı sözleşmedir. Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama sayılmaz. Ahlaki bir görevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz. Bağışın geçerlilik şartı karşılıksız olmasıdır.


Bağış sözleşmesinin hukuki karşılığı nedir? Geçerlilik şartları nelerdir?


Bağışlama sözleşmesi Borçlar Kanunu’nun 285. maddesinde kendine düzenlenme alanı bulmuştur. Bağışlama sözleşmesi ile taraflardan biri malvarlığının tamamını veya bir kısmını hiçbir karşılık beklemeden diğer tarafa-bağışlanana-devretmeyi üstlendiği tek taraflı bir sözleşmedir. Her ne kadar bağışlanılanın bağışı kabul etmesi ve neticede bir sözleşme olması itibariyle iki tarafın bulunması şart gibi gözükse de lehine bağış yapılan belli bir borç altına girmediği için tek taraflı sözleşme olarak kabul edilmektedir. Ancak bağışlanılanın belli bir yükümlülük altına girmesi halinde iki taraflı bir sözleşme olarak kabul edilmek gerekir.


Bağışlama sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır. Sadece bağışlama sözü verilmiş olması bağışlama sözleşmesi olarak kabul edilemez.


Bağış yapanın bağışı kendi malvarlığından yapması gerekir. Aksi halde bağış geçerli olmaz.


Bağışlamanın konusu, temliki mümkün olan herhangi bir şey veya hak teşkil edebilir.


Bir taşınmazın bağışlanması veya taşınmaz üzerinde bir ayni hak tesis edilmesi ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Resmi şekilden maksat bağışlama sözleşmesinin Noter tarafından resmi şekilde düzenlenmesidir.


Taşınabilir bir eşyanın bağışlanması elden teslim edilmesi ile yani zilyetliğin bağışlanan tarafa geçirilmesiyle tamamlanır. Bağışlama belli bir koşulun gerçekleşmesi şartıyla da gerçekleştirilebilir. Bağışlayan bazı koşullar ileri sürerek veya bağışlanana bazı ödevler yükleyerek de bağışlama yapabilir. Bağışlama yapan, bağışlananın kendisinden önce ölmesi halinde bağışladığı şeyin kendisine dönmesini şart koşabilir. Bağışlanan şey taşınmaz ise bu şartın tapu siciline şerh edilmesi gerekir.


Bağışlama sözleşmesinin tarafları kimlerdir?


Bağışlama sözleşmesinde bir tarafta bağışlama yapan, diğer tarafta ise lehine bağış yapılan olmak üzere en az iki tarafın olması gerekir.


Bağışta bağış yapanın malvarlığı azalır, buna karşılık lehine bağış yapılanın malvarlığı zenginleşir. Bu nedenle bağışın kazandırıcı işlem olması mutlaktır.


Bağış şarta bağlanabilir mi? Bağışın kamu kurumuna yapılması şart konusuna bir istisna getirir mi?


Bağışlayan bağışlamasına yüklemeler koyabilir. Bağışlayan, sözleşme gereğince bağışlanan tarafından kabul edilmiş olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir. Örneğin, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 09.01.2017 tarihli verdiği kararda da kendisine yer bulmuştur ve buna göre: bağışlayan, taşınmazını Belediye’nin taşınmazı sağlık ocağı olarak kullanması şartıyla bağışladığını belirtmiş ve ancak sonrasında farklı amaç için kullanıldığını tespit etmesi yani şart konulan ifanın yerine getirilmemesi halinde bağıştan rücu etme şansına sahip olacaktır. (Yargıtay 14. H.D. K.T: 09.01.2017)


Taşınmaz bağışında bağış yapan bağışladığı taşınmazdan yaşadığı sürece –kaydı hayat şartıyla-yararlanmayı şart olarak sözleşmeye yazabilir. Bu durumda taşınmazın gelirinden bağış yapan yaşadığı sürece yararlanır. Ancak taşınmaz üzerinde başka bir tasarrufta bulunamaz. Bu şartın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için mutlak surette tapu siciline şerh edilmesi gerekir.


Bağış yapmaktan vazgeçtim, geri alabilir miyim?


Bir kimse başkasına yapacağı bağışlama önerisinden, bağışlanan kabul edene kadar, herhangi bir yaptırıma maruz kalmadan vazgeçebilecektir.


Ancak kabulden sonra, bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleştiği takdirde, bağışlamadan vazgeçip, bağışlananı, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde, geri talep edebilecektir:

  • Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, burada ki ağırlık suçun karşılığı olan ceza miktarına göre değil, aile bağlarını sarsıcı nitelikte olup olmadığına göre belirlenmelidir.

  • Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa,

  • Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse.

Bağışlananın geri verme borcunun kapsamı, haksız zenginleşme kurallarına göre belirlenir. Bağışlama karşılıksız olduğu için ayrıca tazminat isteyemez.


Bağışlama sözünden ise aşağıda yer alan hallerin varlığı halinde geri dönülebilecektir:

  • Elden bağışlanılan bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde,

  • Mali durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağırlaştıracak ölçüde değişmişse,

  • Bağışlama sözü verdikten sonra, kendisi için yeni aile yükümlülükleri doğmuş veya bu yükümlülükleri önemli ölçüde ağırlaşmışsa, bu durumda bağışlama yapan için bağıştan dönme şartları gerçekleşmiş olur ve bağışlayan bağıştan dönebilir.

  • Bağışlama sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüğü belirlenir veya iflasına karar verilirse, bu durumda da bağışlama yapan için ifa yükümlülüğü ortadan kalkar.

Unal&Partners Hukuk Bürosu

 
 
 

Comentários


bottom of page